düzelmek — nsz 1) Düz duruma gelmek, düzleşmek Burada toprak basıla basıla düzelmiş. 2) Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek İşler düzeldi. Vapur seferleri düzeldi. 3) Soğuk ve yağış azalmak 4) Hasta iyileşmek Sen merak etme, yavrucak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortalık düzelmek — toplum içindeki karışıklık yok olmak, tedirginlik kalmamak, maddi durum düzelmek Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
durumu düzelmek — maddi durumu iyileşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası düzelmek — doğruyu ve iyiyi bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüzermek — düzelmek II, 77 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
salah bulmak — düzelmek, iyileşmek, onmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizgine gelmek — düzelmek, belli bir disipline ve sisteme girmek Kötülerin pek azı terbiyeye ve dizgine gelebilir. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
etilmek — düzelmek; edilmek, yapılmak I, 53, 442; II, 209 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
könmek — düzelmek, doğrulmak; yola gelmek;inkârdan sonra ikrar etmek;yola ç ıkmak II, 29, 30, 199 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tüzlinmek — düzelmek, rnüsavileşmek I, 349bkz: tüzlünmek, tüzülmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tüzülmek — düzelmek, tertip ve tanzim edilmek. I I, 71, 127, 243; II I, 131bkz: tüzlinmek, tüzlünmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini